Biyoteknoloji, sibernetik, biyonik ve robot teknolojileri, genetik ve tıp alanındaki çalışmalar günümüzde oldukça yoğun ilgi görmektedir.
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ; Bu sahadaki gelişmeler diğer dallara öncülük etmektedir. Gelecekte, biyolojik ve organik işlemcilerin devreye girmesiyle bilgi işleme hızında ve tekrar kullanma kapasitesinde sıçramalar olacaktır. 20-25 yıl içerisinde süper kuantum bilgisayarların üretilebileceği tahmin edilmektedir. Yüksek veri transferi sağlayan gelişmiş ağlar, bilgi akışını hızlandıracaktır. Küçük bir cihazla her türlü bilgiye rahat ve hızlı ulaşılabilecektir. Holografik TV, üç-dört boyutta video görüntüleme sistemleri üretilecek; filmler, izleyiciyle aynı mekanı paylaşıyormuş gibi gerçeklik hissi verecektir. Sesli komutla ve insan zihniyle çalışan elektronik cihazlar üretilmesi de muhtemeldir.
NANOTEKNOLOJİ; Su tutmayan, kirlenmeyen, renk değiştirebilen boyalar, kumaşlar, elektronik devreler eklenerek termal, mekanik, akustik ve opto-elektronik özelliklere sahip çok fonksiyonlu malzemelerden üretilen elbise ve ürünler ürünler hayatın her alanında kullanılacaktır. Kendi ısısını kendisi ayarlayan, insanların günlük enerji ihtiyaçlarını karşılayan elbiseler üretilecektir. Opto-elektronik aygıtların geliştirilmesiyle enerjinin %100'e yakınını ışığa dönüştüren yüksek verimli aydınlatma sistemleri ve ışık kaynakları geliştirilebilecektir. İnsanlarla iletişim kurabilen ve insan davranışlarını taklit eden gelişmiş akıllı robotlar, insanların günlük işlerinin çoğunu üzerine alacak, insan hayatı için riskli yerlerde vazife yapacaktır.
TIP; Genetikteki gelişmeler, bazı hastalıkların iyileşmesine vesile olacaktır. Günümüzde klonlama (kopyalama) gerçekleşmiştir; ancak gelecekte canlılarda yeni genetik tasarımlarla alakalı gelişmelerin olması beklenebilir.
BİYOTEKNOLOJİ; Bu alandaki gelişmeler vesilesiyle tarımda verim artacaktır. Farklı iklim şartlarında yetişebilen dayanıklı bitkilerin geliştirilerek bir tanesi birkaç kişiyi doyuracak büyüklükte meyve ve sebzelerin üretimi mümkün olabilecektir.
(Yazı oluşturulurken Sızıntı Dergisin'in Nisan 2014 sayısından faydalanarak yazılmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder