Allah Bilir Siz Bilemezsiniz

Köyün birisinde bir adamın bir atı varmış. Bu at bir gün ortadan kaybolmuş. Adamın atının kaybolduğunu duyan köylü halkı, adama geçmiş olsun için ziyarete gelmişler. Köylüler adamı avutmaya çalışırken atı kaybolan adamın söylediği söz ' Allah bilir, siz bilemezsiniz.' olmuş.

Köylüler 'Biz adama geçmiş olsuna gidiyoruz aldığımız cevaba bak.' diye kendi aralarında söylenmişler. Aradan bir haftaya yakın bir zaman geçmiş, adamına atı, peşinde 10 tane yaban atı ile geriye dönmüş. Bunu duyan köylü halkı duruma oldukça şaşırmış ve yeniden atın sahibinin yolunu tutmuş. Köylüler, adamdan olayı izah etmesini istemişler ve aldıkları cevap yine aynı olmuş: 'Allah bilir siz bilemezsiniz.' 

Köylüler aldıkları cevap karşısında tekrar sinirlenmişlerdir. Derken aradan biraz zaman geçmiş ve atın sahibinin oğlu yabani atları evcilleştirirken attan düşmüş ve bacağını kırmış. Durumu gören köylüler adamın boş konuşmadığının farkına varmışlar. 

Aradan biraz daha zaman geçtikten sonra ülkede istila çıkmış ve bütün gençleri askerliğe çağırmışlar. Köylü halkının bütün genç çocukları askere giderken, atın sahibinin çocuğu, bacağı kırıldığı için askere gidememiş. Köylü halkı durumu izah etmesi için tekrar atın sahibinin yolunu tutmuş. Aldıkları cevap çok farklı olmamış;

''Allah bilir, siz bilemezsiniz.''

Buradan da görüldüğü üzeredir ki; Hayır gözükenler şerre, şer gözükenler hayra yol açabilir.